top of page

Kant Çalışmaları Journal
2nd Issue
September 2023

Adam Rostowski - Worlds Apart: The Kantian roots of the “Representation Wars”

Abstract: This paper addresses the ongoing debate between the enactive and predictive processing approaches to cognition. Despite a shared Kantian ancestry, these approaches are at odds over the embodied basis of cognitive capacities, and the representational status of their contents. The paper traces difficulties in overcoming these disagreements to divergent readings of two theses put forward in Kant's Critique of Pure Reason (CPR). It is argued that awareness of these differences helps lay common ground between the two schools, and that a Kantian synthesis of the two would soften the harshest points of contention between the two parties, whilst playing to each of their strengths and correcting for their respective weaknesses.

After setting the context of the debate in section 1, section 2 substantiates the claim that PP and SME interpret and incorporate Kant's distinction between things-in-themselves and appearances as respectively entailing either i- a mental world of appearances and beyond it, a super-sensible world, or ii- the sensible appearance of the world itself, albeit not as it is in itself.

Section 3 focuses on how SME and PP each invoke Kant's “doctrinal dualism”, according to which contents of experience depend on the non-interchangeable but interlinked contribution of the subject's receptive and spontaneous capacities. The paper then concludes with a template for a future synthesis of PP and SME, based on the preceding insights into the Kantian roots of the “Representation wars”.

Keywords: Transcendental idealism, embodiment, representationalism, predictive processing, enactivism.

Bükem Özçeri - Kant'ın Pratik Felsefesinde Özgürlük ve Kadın Bedeni

Öz: Kant, akılla temellendirilen bir ahlak anlayışı tasarlayarak her bir öznenin özgür olabileceÄŸini kanıtlar. Aksine, Kant yorumcularının birçoÄŸu, Kant’ın çeÅŸitli metinlerindeki ayrıntılarda kadının doÄŸası gereÄŸi aklını kullanamayan özne konumunda sunulduÄŸunu ve özgür kılınmadığı savunur. Bazı Kant yorumcuları ise kadının doÄŸası gereÄŸi aklını kullanamayan özne konumuna yerleÅŸtirilerek özgür kılınmadığı düÅŸüncesine varılabileceÄŸini ancak Kant’ın bu sonuca varabileceÄŸimiz ifadelerinin farklı ÅŸekillerde okunmasıyla, Kant’ın kadını doÄŸası gereÄŸi aklını kullanamayan özne olarak tanımlamadığını savunarak, kadınların kendilerini geliÅŸtirdikleri takdirde ahlak, politika-hukuk alanlarında özgür özneler olabileceklerini ortaya koyarlar. Kant yorumcularının kadının aklını kullanamayan özne olarak sunulmasına dair en önemli kanıtları, kadının duygularla eylemde bulunan özne olarak tasvir edilmesidir. Kadının doÄŸası gereÄŸi aklını kullanamayan konumuna yerleÅŸtirilmesine neden olan en önemli ifadelerden biri, Kant’ın, bedeninin doÄŸum yapma özelliÄŸi sebebiyle kadını korkak olarak tanımlamasıdır.  Kadın doÄŸum yapabilmesiyle duygularla eylemde bulunduÄŸu için ahlak öznesi olamaz. Kant’ın pratik felsefesi baÄŸlamında hukuk-politika öznesi olabilmek en temelde ahlak öznesi olmayı gerektirir. Kadın, ahlak öznesi olamadığı için hukuk-politika öznesi de olamayarak otonomiye sahip olamayan, özgür olamayan özne olarak tanımlanır. Bunun yanı sıra, her iki pozisyonu savunan yorumcular aynı zamanda ahlak ve hukuk-politika alanları arasındaki baÄŸ sonucunda kadının dışsal özgürlüÄŸü edinemediÄŸini araÅŸtırmadan hukuk-politika alanlarındaki çeliÅŸkileri saptarlar. Bu çalışmada, Kant’ın düÅŸüncelerinde kadının bedeninin doÄŸası sebebiyle aklını kullanamadığı savunularak, ahlak ve hukuk-politika alanları arasında kurulan baÄŸlantı ile kadının ahlak öznesinin yanı sıra hukuk-politika öznesi olamayarak özgür de olamadığı, feminist Kant yorumcularının deÄŸindiÄŸi farklı eleÅŸtirilerin yeniden deÄŸerlendirilmesiyle ele alınacak ve Kant’ın pratik felsefesinde kadın bedeninin konumu sebebiyle yarattığı çeliÅŸkiler sunulacaktır.

​

Anahtar kelimeler: Beden, kadın, ahlak, hukuk-politika, özgürlük.

Turhan Yalçın - Kant’s Account of Cosmopolitanism in Light of the Third Critique: Realizing the Ideal Moral World in a Multicultural World

Abstract: This paper critically examines the question of whether Kant's cosmopolitan union and the Ideal Moral World (IMW) can be realized in a multicultural world. The focus is on the development of the culture of discipline through cultural interaction as a means to establish a cosmopolitan union and work towards the IMW.

The paper begins by enumerating the main elements of Kant's cosmopolitanism and presenting the reasons behind his advocacy. It then explores the potential problems posed by cultural diversity in realizing cosmopolitan ideals. The examination delves into Kant's views on cultural transformation, specifically whether it can occur voluntarily or necessitates coercive means, considering his stance on colonialism. Drawing on Kleingeld's argument, the paper argues that Kant abandoned his previously held racist beliefs and suggests that he was an anti-colonialist when he formulated his cosmopolitanism.

The paper discusses Kant's idea that the establishment of republics requires the development of the culture of discipline and presents an opposing proposition that such a culture can be cultivated through cultural interaction among nations. The argument concludes that mere interaction between different cultures alone is insufficient for nations to develop their culture of discipline, emphasizing the importance of recognizing similarities among cultures to defuse instinctive aggressive attitudes. The autonomy displayed by communities with distinct cultures is highlighted as evidence of their capacity for independent choices, indicative of personhood.

In conclusion, the article asserts that to realize the cosmopolitan union, there is a need for cultural exchange and mutual recognition of personhood among diverse cultures.

 

Keywords:  Kant, cosmopolitanism, cultural diversity, cultural interaction, Third Critique.

Yusuf Örnek - Immanuel Kant'ın Fakülteler Çatışması ve Almanya'da Üniversite Ä°desinin DoÄŸuÅŸu 

Öz: Immanuel Kant’ın 1798 yılında yazdığı Fakülteler Çatışması adlı eseri 19. yüzyılda doÄŸan ve geliÅŸen üniversite idesinin kaynağını oluÅŸturur. Hayatının sonuna doÄŸru kaleme aldığı bu eserinde Kant, yaÅŸadığı yıllarda bir “alt fakülte” olarak görülen felsefe fakültesinin konumuna itiraz ederek, felsefenin, üniversite bünyesindeki teoloji, tıp ve hukuk fakültelerini sorgulama ve eleÅŸtirme yeteneÄŸinden ötürü hepsinden öncelikli olduÄŸunu yazar. Kant üniversitenin çatısı altındaki tüm bilimlerin birliÄŸini, kurum olarak üniversitenin de devlete hizmet etmekle birlikte, devletin amaçlarından bağımsız olarak çalışması gerektiÄŸini ifade ederek modern üniversite idesinin temelini atar. 19. Yüzyılın başında Berlin’de yeni bir üniversite kurulmasına karar verilmesiyle birlikte dönemin filozofları bu konudaki derslerinde ve eserlerinde üniversitenin nasıl bir kurum olması gerektiÄŸi konusunda görüÅŸlerinin belirtirler. Fichte, Schelling, Schleiermacher ve Steffens gibi filozoflar bilimlerin birlikteliÄŸini ve Kant’ın deyimiyle “akıl bilimi” olan felsefenin, üniversite bünyesindeki tüm bilimleri sorgulama yeteneÄŸi ve yetkisi olduÄŸunu vurgular. Wilhelm von Humboldt 1809 yılında yeni kurulan üniversitenin bir eÄŸitim ve araÅŸtırma kurumu olarak bilim idesi tarafından yönlendirilmesi gerektiÄŸini yazar ve bu kurumda çalışan bilim insanlarının hayatının iki temeli olduÄŸunu dile getirir: “Tek başınalık ve özgürlük.” Humboldt’un üniversite idesinin özünü oluÅŸturan bu düÅŸünceleri 20. yüzyılın başında Spranger, Jaspers, Gadamer gibi düÅŸünürler tarafından yeniden ele alınır. Humboldt’un düÅŸüncelerinden yola çıkan ve bu konuda çok sayıda eser veren Karl Jaspers üniversite idesinin doÄŸuÅŸunu Immanuel Kant’a baÄŸlar. Onun halefi olan Hans-Georg Gadamer de idelerin hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleÅŸmediÄŸini, idelerle gerçekliÄŸin bazen birbirinden uzaklaÅŸtığını, önemli olanın, idelerle yaÅŸamayı öÄŸrenmek olduÄŸunu vurgular.

 

Anahtar kelimeler: Fakülteler çatışması, üniversite idesi, araÅŸtırma ve eÄŸitimin birliÄŸi, üniversite özerkliÄŸi, idelerle yaÅŸamak.

Immanuel Kant-  Fakülteler Çatışması

Öz: Immanuel Kant'ın Fakülteler Çatışması adlı metninin çevirisidir. 

Çeviren: Selda Salman

bottom of page