Kenneth R. Westphal - Soru Cevaplandı: Kant'ın "Eleştirel Felsefesi" Nedir?
Öz: Bu makale “Kant’ın eleştirel felsefesi nedir?” sorusuna cevap verir. Bu cevap Kant’ın temel eserlerinin bir kaynakçası veya onun transendental idealizmi yoluyla verilmemektedir. Bu cevap Kant’ın yargılamaya dair insani yetimizin ve meseleler hakkında isabetli ve tutarlı bir biçimde nasıl düzgünce yargıda bulunacağımıza ilişkin rasyonel ilkelerin eleştirisinden müteşekkildir. Bunu göstermek adına Kant’ın rasyonel yargı eleştirisinin üç temel unsuru incelenmiştir: İnsani yargı yetimizin beş kurucu özelliği (§2), Kant’ın eleştirel felsefesinin iki temel tezi (§3) ve temel sistematik sorular ve onlara yönelik Eleştirel yanıtlardan oluşan bir tablo (§4). Bu taslak felsefi açıdan önemlidir zira felsefi yöntemi düşünürken yaygın olarak göz ardı edilmeye devam eden Kant’ın Eleştirel yöntemi ve onun mühim düşüncelerini açık bir biçimde tanımlar (§5). (5.11.21)
Çevirenler: Seniye Tilev & Umut Eldem
Aran Arslan - Kant's Transcendental Theory of Moral Psychology Within Sellars' Manifest Image
Abstract: The paper in general investigates Kant’s transcendental theory of moral psychology in its relation to Sellarsian characterization of origin of normativity with respect to the preconditions of a complete conception of humans and their actions. The complete conception of humans and their actions is a conception in which we are able to account for free human in general and for his free will in particular in accordance with the natural law. I argue that Sellars’ manifest and scientific images of a person on the one hand and Kant’s empirical and intelligible character on the other hand has similar accounts for acquiring the knowledge of the source of our normative assessments. In both it is considered that manifest or empirical conception of a person within nature in general fails to provide a deductive procedure from which one can derive the complete conception of a person as a free being in itself. I further argue that any set of procedure for identifying the source of normativity and of our normative assessments cannot be provided from an ontologically oriented perspective in which we aim at establishing a naturalistic model of normativity- a model where accurate descriptions and true explanations of causal relations in the world of appearances can allow us to make sense the blameworthiness of the moral agent as the normative force applied on his actions.
Keywords: normativity, freedom, moral psychology, Immanuel Kant, Wilfrid Sellars
Berker Basmacı - Transendental Mantık ve Hayal Gücü: Kant'ın Kategoriler Tablosunun Kökenine Dair Alternatif Bir Bakış
Öz: Yaygın bir görüşe göre Kant, anlayışın (Verstand) a priori kategorilerini Metafizik Dedüksiyonda mantıksal yargı biçimlerinden türetir. Bu görüşe göre, Kantçı kavramlar duyarlık (Sinnlichkeit) ile ilişkilerinden ayrı, saf düşünce biçimleri olarak düşünülebilir ve bu saf halleriyle bilinebilir. Duyarlığımızın biçimlenmesinde etkin olan mantıksal biçimler de bunlardır. O halde kategorilerin uygulanması bağlamında öne çıkan transendental hayal gücünün kategoriler tablosunun şekillenmesine bir katkısı yoktur. Bu yazıda, öncelikle bu yaklaşımı zihinselcilik olarak adlandırıyor ve ilk bölümde özünde nesnel uygulamasından soyutlanmış bir mantığın Kant’ın transendental yöntemiyle çeliştiğini ve herhangi bir a priori biçimin kaynağı olarak gösterilemeyeceğini savunuyorum. Okumamın merkeze aldığı ve Kant’ın kategorilerin keşfine dair bir ipucu olarak önerdiği özdeşlik tezine göre ise kavramların ve duyumların sentezlenmesinde aktif olan anlayışsal kapasite aynıdır. Buradan yola çıkarak, ikinci bölümde, Kant’ın anlayış kavramını görünen nesnenin temsilinin zihinde kurulmasındaki işlevleri üzerinden yeniden tanımladığını, bilince içkin bu nesnellik tasavvurunu kuran ana işlemin bütün verili duyumsal görüleri tek bir bilincin altında toplayan özalgı (Apperzeption) olduğunu ve özalgının toplama faaliyetinin Kant’a göre hem görüsel hem de yargısal nitelikte olduğunu gösteriyorum. Üçüncü bölümde Kant’ın özalgı tanımına göre anlayışın asıl ve kurucu yargılama faaliyetinin transendental hayal olarak düşünülmesi gerektiğini savunuyorum. Dördüncü bölümde ise kategorilerin zaman ve mekânın perspektifsel sentezinin özgün biçimleri olarak ortaya çıktığını gösteriyorum. Bütün özalgısal faaliyetler zorunlu olarak içgörünün genel biçimi olan zaman içerisinde gerçekleşir ve böylece zamanı a priori sentezleyen transendental hayal bütün özalgısal biçimlere ve transendental mantığa mevcut şeklini verir. Dolayısıyla kategoriler tablosu genel mantığa başvurmadan, sadece zaman ve mekân tasavvuru incelenerek de açıklanabilir.
Anahtar Kelimeler: kategoriler, metafizik dedüksiyon, estetik, mantık, hayal gücü
Elif Çetinkıran Balcı - Kant'ın Ahlak Tasavvuru ve Mutluluk Ahlakına Yönelttiği Eleştiriler
Öz: Kant, faydacı ve mutluluk temelli ahlak anlayışlarının karşısında yer alır. Bunun yerine Kant, tıpkı bir doğa yasası gibi işleyen ve bütün insanlara buyuran nesnel ve evrensel ahlak yasasını ortaya koyar. Ahlak yasası gereğince, her bir insan tekinin kendinde amaç olduğunu, dolayısıyla hiçbir insanı araç olarak görmemek gerektiğini söyler. Bu ilke, yani her bir insanın kendi başına amaç olduğu düşüncesi Kant’ın insanın değerini nerede gördüğünü de ortaya koyar. Öyle ki insan türünün her bir üyesi, kişi olarak her bir insan teki, insanlığı temsil etmekte olup ahlak yasasını gözeten özgür bir insan olma olanağına sahip olduğu için araç olarak görülmemeli, her zaman amaç olarak görülmelidir. Kant bu düşüncesiyle faydacı etik anlayışlara savaş açmıştır diyebiliriz. Zira faydacı etik anlayışı, kendi yararımıza hizmet edecekse ister olayları ister kişileri araç olarak görmemizi salık verir. Kant’a göre bu tür etik anlayışları, insanın kişi olarak değerini göz önünde bulundurmaz ve her şeyi araçsallaştırır. Her şeyin araçsallaştığı bir dünyada ise anlam kaybolur. Bu tür bir anlayışta, hiçbir şeyin mutlak değeri yoktur, her şey çıkarlarımıza yaradığı ölçüde değerlidir, dolayısıyla bir şeyin değeri, koşullar değişip işimize yaramadığında ortadan kalkar; bu göreli bir değerdir. Ne var ki kişi her zaman kendi başına amaçtır, çünkü kişilerin nesneler gibi fiyatı değil mutlak değeri vardır. Bu değeri korumak, insan olarak başlıca ödevimiz olmalıdır. Bu çalışmada Kant’ın faydacı ve mutluluk temelli ahlak anlayışlarına karşı çıkışlarının nedenleri ve kendi ahlak anlayışının temelleri gösterilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: ahlaklılık, ahlak yasası, özgürlük, akıl, mutluluk.
Eyüp Engin Küçük - Reading Kant's Moral Theory Through Imagination
Abstract :In the Critique of Practical Reason, Kant rules out the faculty of imagination in the working of practical reason. On the surface, it seems that imagination does not play any role in the formation and application of moral judgments. However, a deeper analysis shows that imagination is the most suitable faculty for assisting in the fulfillment of the needs of practical reason. In this paper, I will examine how the imagination works as a subsidiary element for practical judgments, providing an alternative reading for answering the empty formalism objection. First, I will present the rational ground of morality and the necessity for practical judgment. The second issue is the typification process through which the moral law is applied to particular instances in the realm of experience and an agent forms a practical moral judgment. After that, I will briefly describe the empty formalism objection and responses against it. My first alternative reading will present the symbolic and metaphorical reading of typification. The second alternative reading is on envisioning a moral world-order through which maxims are tested for rationality and universalizability by the aid of imagination. These readings aspire to delineate the imagination’s role in Kant’s moral theory and will help to develop a new perspective for the applicability of Kant’s morality and against the empty formalism objection.
Keywords: imagination, morality, typification, symbolic reading, practical judgment
Hazal Gemicioğlu - Kritiklere Köprü Kurmak: "Estetik Yargı Gücünün Eleştirisi" Üzerinden Bir Okuma
Öz: Immanuel Kant’ın üç büyük eserden oluşan kritik projesinin nihai amacı, doğa alanı ve özgürlük alanının bir araya getirilerek bir birliğin kurulmasıdır. Bunun için Kant birinci Kritik’in araştırma alanı itibarıyla, doğaya dair a priori ilkelerin gerekçelerini sunmuştur. İkinci Kritik’e gelindiğinde özgürlük alanına dair a priori olanı belirlemiş ve gerekçelerini sunmuştur. Üçüncü Kritik’te ise karşımıza yeni bir a priori ilke çıkmaktadır: amaçlılık. Kant, doğa ve özgürlük alanlarını tam da bu yeni a priori ilke yani amaçlılık üzerinden bir araya getirecektir. Bu anlamda üçüncü Kritik’in merkezi yetisi olan reflektif yargı gücü ve onun amaçlılık ilkesi, “yasa koymak bakımından” birbirlerine değmeyen bu iki alanı temas ettirecek, aralarında bir “köprü” olacaktır. Buradan çıkan sonuç şudur: Kant’ın kritik projesi kendi içinde bir “bütünlük” arz etmektedir. Bu bağlamda doğa ve özgürlük alanlarının birlik haline getirilmesinin ilk adımı üçüncü Kritik’in, “Estetik Yargı Gücünün Eleştirisi” bölümüdür. İkinci bölüm olan “Teleolojik Yargı Gücünün Eleştirisi” ile kritik projesinin arkitektoniği tamamlanmaktadır. Bu makale, Kritikler arasında kurulacak bu köprünün “Estetik Yargı Gücünün Eleştirisi” bölümü üzerinden bir okumasını yapmaktadır. Bunun için estetik yargının a priori zemini araştırmasını, “ne umabilirim?” sorusuna verilecek cevap bağlamında tartışacağım. Doğa ve özgürlük alanları arasında kurulacak birliğin, estetik tecrübe hesaba katılmadan tamamlanamayacağını göstermeye çalışacağım.
Anahtar kelimeler: yargı gücü, a priori, amaçlılık, birlik, estetik
Ömer Kayacı - The Autonomy of Taste and Common Sense in Kant's Third Critique
Abstract: In this essay, I shall explore and evaluate Kant’s treatment of the judgment of taste by laying out the key concepts employed in his theory of aesthetics, and show whether he manages to provide a coherent account of aesthetic autonomy. My task is manifold: Firstly, (i) I will expound upon the distinction between the beautiful and the agreeable with a special focus on the notions of disinterestedness and universal validity. After establishing a somewhat clear description of the beautiful and bringing its distinctive features to light, (ii) I will turn to what Kant refers to as the reflecting power of judgment, as opposed to the determining power of judgment. I take it that the understanding of the former is crucial for demystifying the structure of aesthetic judgments that renders them both subjective and universal. Lastly, (iii) I will touch upon the notion of sensus communis (“the common sense” hereafter) which Kant brings up in the third Critique, and entertain the possibility of its being the basis of the reflecting power of judgment. This will inevitably lead to a serious consideration of the supersensible as being intricately related to the idea of the common sense.
Keywords: Kant, aesthetics, beautiful, autonomy of taste, common sense
Umut Eldem - Kant's Understanding of Autonomy: A Critique of Wolff's Interpretation
Abstract: The problem of state authority and individual self-determination has been one of the central issues of political philosophy since Plato. In this paper I attempt to use Kant’s understanding of autonomy to shed some light on the relationship between the state and the individual and how we can decide the correct ground for legitimacy. In doing so I shall criticize a common view about autonomy, which construes it solely in terms of self-mastery or self-determination. One of the most prominent adherents of this view is Robert Paul Wolff. According to Wolff, autonomy is the sole political obligation of mankind, and it is impossible to reconcile this obligation with state authority. Hence, he argues that a legitimate state is impossible. I shall argue that a correct understanding of autonomy can show how it is possible to reconcile individual self-determination and state authority. Doing so requires demonstrating that Kant’s conception of autonomy adequately provides a criterion for the legitimacy of all kinds of moral and political decisions and actions. Taken in this sense, Kant’s understanding of autonomy does not limit it to self-determination. I will also attempt a theoretical conjecture about autonomy which locates it firmly within Kant’s understanding of how reason functions.
Keywords: Kant, autonomy, freedom, legitimacy, state